TRT Kent Radyo'da 99.1 fm bandında yayındayım. "İzmir 'de Eğitim Dinamikleri" sizlerle...Bekliyorum:)
16 Temmuz 2015 Perşembe
Öfkesiz Olmaz!!!
Motive Psikolojik Hizmetler'den Psikolog ve EMDR terapisti Tarık Gandur ile sohbetimizden:
Öfkesiz Olunmaz, Ama Öfkeyi Doğru İfade Etmeyi Öğrenebiliriz. Tarık Gandur...Öfkesiz Olunmaz, Ama Öfkeyi Doğru İfade Etmeyi Öğrenebiliriz.Öfke ve öfke yönetimi son zamanlarda oldukça popüler bir konu. Toplum olarak daha mı öfkeli olduk, yoksa artık bu öfkemize çare aramaya mı başladık, bunu bilemiyorum. Bildiğim şey ise, öfke yönetimi dediğimiz şeyin çoğu zaman yanlış anlaşıldığı. Ne demek istediğimi anlatmadan önce öfkenin ne olduğuna kısaca değinmek istiyorum.
Öfke, bir engelleme ile karşılaştığımızda, bir şey beklentilerimize uymadığında, yani kısaca tehdit olarak algıladığımız bir durumda ortaya çıkar. Vücudumuz fazlasıyla adrenalin salgılar ve bizi öfke patlamasına doğru götüren zincirleme reaksiyon başlamış olur. Bir kere o patlama anına girdikten sonra ne yaptığımızın, ne söylediğimizin çok farkında değilizdir; çünkü artık beynimizin “ilkel” tarafı kontrolü eline almıştır. Sonuç itibariyle de bağırıp çağırırız ve büyük ihtimal ile etrafımızdaki kişileri kırarız; hatta bazen&; fiziksel zarar vermek bile olasıdır. Hayatımızda engellemeler, hayal kırıklıkları vb. tehdit olarak algılayacağımız olaylar her zaman vardır ve olmaya da devam edecektir.&; İşte bu nedenle öfkesiz olunmaz. Bazen danışanlarım “bütün sinirlerimi alsalar, hiç sinirlenmesem, herşeye gülüp geçsem”; derler. Maalesef böyle bir şey mümkün değil. Aslına bakarsanız böyle bir durum sağlıklı da olmazdı. Neşe ve mutluluk nasıl hayatımızın bir parçası ise hüzün ve öfke de bizi insan yapan duygulardan. İşte bu nedenle öfkesiz olunmaz. Öfke gereklidir ve bir şekilde ifade edilmesi şarttır.
Peki, ben sizin sinirlerinizi alıp sizi “öfkesiz” bir birey yapamayacaksam, bu öfke denen illeti nasıl yeneceğiz? Cevap hem başlıkta, hem de bir önceki satırımda gizli: “öfkemizi daha doğru ifade etmeyi öğrenerek”. Doğru ifadeden kastım karşınızdakine zarar vermeden, onu incitmeden ifade etmek. Bence bunun ilk adımı duygularınızı ifade etmeyi öğrenmektir. Çocukken, “sana çok kızdım” dediğimizde "anneye/babaya kızılmaz” gibi tepkiler alırdık büyüklerimizden. Oysa bir çocuğun “sana kızdım” diyebilmesi öfkenin en basit ve bir o kadar da sağlıklı ifadesidir. Bağırmak, tekmelemek, ağlamak yerine karşısındaki kişinin yaptığı davranışın onda nasıl bir duygu yarattığını söylemek. Aslına bakarsanız bu, hepimizde olan bir yetenek. Ancak zamanla duygularımızı ifade etmemenin daha iyi olacağını öğreniyoruz bazen. Oysa ifade edilmeyen duygu birikir, biriktikçe büyür ve sonunda da kaçınılmaz olarak patlar. Oysa, bir duruma öfkelendiğimizde bizi öfkelendiren davranışı ve öfke duygumuzu bir çocuk gibi yalın bir şekilde ifade etsek, beklemeden biriktirmeden konuşsak ve çözümlesek, öfke patlamalarının önüne geçmiş oluruz. İşte, öfke yönetimi dediğimiz şeyin temelinde bu vardır
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder