TRT Kent Radyo'da 99.1 fm bandında yayındayım. "İzmir 'de Eğitim Dinamikleri" sizlerle...Bekliyorum:)
26 Haziran 2015 Cuma
Etkili Mesleki Gelişim Nasıl Olur?
Etkili Mesleki Gelişim Programları Nasıl Olmalıdır?
Okulların ve öğretmenlerin asıl varlık sebebi öğrenci öğrenmesini arttırmak olduğuna göre işe buradan başlamakta yarar var. Öğretmenlerin mesleki gelişimini planlarken ilk olarak öğrenci öğrenmesinde neler elde etmek istediğimize karar vermeli, bunların elde edilebilmesi için sınıf içi uygulamaların neler olması gerektiğini belirlemeliyiz.
Sınıf içinde öğretmen ne yapmalı ki öğrencilerde istediğimiz başarıyı elde edebilelim? Bu durumda öğretmenlerin mevcut uygulamalarının neler olduğunu bilmemize ve bu uygulamalarla amaçlanan arasındaki farkı belirlememiz gerekmektedir. Öğretmenlerden belirlenen bu fark doğrultusunda sınıf içi uygulamalarında değişiklik yapmalarını isteyeceğiz.
Peki, öğretmenlerin istediğimiz sınıf için etkinliklerini destekleyecek okul kültürünün özellikleri neler olmalıdır? Bu da mesleki gelişimin planlanmasında dikkat edilmesi gereken üçüncü adımdır. Okul kültürü, buna örgüt kültürü de diyebiliriz, amaçlanan değişimin sağlanmasındakilit role sahiptir. Bazen öğretmen değişmek ister, okul kültürü değişimi engeller, bazen okul kültürü değişmektedir ama öğretmen değişimi engeller durumdadır. Her ikisinin de değişimi istemesi ve desteklemesi gerekir. Öğretmenlerin değişime ikna olmaları için yapabileceklerini görmeleri, en önemlisi değişimin öğrenci başarısını arttıracağına ikna olmaları gerekir. Okul kültürünün değişimi desteklemesi için olması gereken özellikler şu şekilde özetlenebilir:
Okul yönetiminin değişimi takip etmesi ve desteklemesi,
Meslektaşlar arasında değişim kültürünün oluşması ve paylaşım
Değişimi uygulayan ve uygulamayan arasında ayrımın gözetilmesi
Değişim için gerekli kaynakların sunulması
Mesleki gelişim programları planlanırken dikkate alınması gereken dördüncü nokta, öğretmenlerden beklediğimiz sınıf içi uygulamalar için, öğretmenlerin hangi bilgi ve becerileri kazanmaları gerekmektedir. Sınıf içi uygulamaların değişmesi için öğretmenlerin sahip olması gereken bilgi ve beceriler gerekli eğitimlerle öğretmenlere kazandırılmalıdır.
Son olarak da öğretmenlerin gerekli bilgi ve becerileri kazanmaları için verilmesi gereken eğitim planlanmalı, eğitim ortamları hazırlanmalıdır. Yetişkin eğitimlerinde eğitim ortamları ve sunulan olanaklar oldukça önemlidir. Örneğin eğitim alınan ortamın ısısı, çay kahve olanaklarına erişim, gibi temel ihtiyaçlara yönelik özellikler yetişkin eğitiminde de oldukça önemlidir.
Yukarıda belirttiğimiz adımlarla planlanan mesleki gelişim programları tersten izlenecek yolla değerlendirilmelidir. Mesleki gelişim programlarına yönelik bir çok değerlendirme modeli bulunmaktadır
Ege Üniversitesi Eğitim Programları ve Öğretim A.B.D. Yardımcı Doçent Doktor Öner Uslu ile TRT Kent Radyo 99.1 de yayınlanan programımdan bir bölüm aktardım... Kendisine çok teşekkür ediyorum.
Etiketler:
99.1,
Ege Üniversitesi,
Eğitim programları ve öğretim A.B.D.,
Gülay Altınbaş,
İzmir'de Eğitim Dinamikleri,
Mesleki Gelişim,
Öğretmenlerin mesleki gelişimi,
TRT Kent Radyo,
TRT Kent Radyo İzmir,
TRT Kent Radyo İzmir Gülay Altınbaş,
Yardımcı doçent dr. Öner Uslu
17 Haziran 2015 Çarşamba
Karne günü kabus olmasın...
Yetkin Aile Danışmanlık kurucusu Psikolog Didem Turgut Çönkü TRT Kent Radyo'da karne başarısı hakkında bilgi verdi. Özetle paylaşıyorum:
Karne zamanı yaklaştı. Öğrenciler genellikle notları iyi de olsa kötü de olsa karnelerini heyecanla beklerler. Notları iyi olan öğrenciler ve aileler, karne dönemini daha mutlu geçirirken; notları kötü olan, sınıfta kalma tehlikesi olan öğrenciler ve aileleri bu dönemi oldukça sıkıntılı geçirebilirler.
Karne kimi zaman öğrencinin spesifik olarak bir dersteki başarısının göstergesidir. Bu dersi iyi anlamış ya da anlamamış olabilir. Ütopik bir dünyada, başka etkenlerin olmadığını varsayarsak notlar gerçekten de o dersteki edinilmiş bilginin göstergesi olabilir. Fakat gerçekte notlar birçok etkenden dolayı değişebilmektedir. Böyle bir durumda notların niçin düşük olduğunu anlayıp ona göre çözüm bulmak gerekir.
Çocuğun ya da ergenin iç dünyasında yaşadığı olaylardan kaynaklanan sorunlar başarıyı etkileyecektir. Bunları şöyle örneklendirebiliriz: Arkadaş sorunları, aşk hayatı, ailevi sorunlar, gencin kendisi ile ilgili görüşleri vb.
Bazı öğrenciler dersleri anlasalar da çeşitli nedenlerden dolayı sınavlardan önce çok heyecanlanırlar. Bu nedenle aldıkları notlar ders başarısının bir göstergesi olmak yerine stresle başa çıkma becerilerinin göstergesi haline gelmektedir. Sınav kaygısına müdahale ederken, öncelikle kaygının nedenlerini anlamak gerekir. Bu nedenlerden bazıları sınava yetersiz hazırlanma, önceden yaşanmış kötü deneyimler, çevrenin ya da kendisinin yüksek beklentileri, içsel nedene dışsal bir tehdit gibi örneklenebilir.
Dikkat eksikliği olan kişiler genellikle dikkatlerini toplamakta güçlük çekerler. Hiperaktivitesi daha ön planda olanlar ise sınıfta “yaramaz” "haylaz"diye adlandırılırlar, sınıf içinde kalkıp gezerler, evde derslerinin başında oturamazlar, el, ayak sallarlar ve sürekli konuşurlar. DEHB tanısı alan öğrencilere kimi zaman ilaç düzenlemesi uygun görülse de, davranış düzenlemeleri, ödül sistemlerinin oluşturulması ve bu kişilerle kurulan pozitif iletişim de çok olumlu sonuçlar doğurabilir.
Öğrenme bozuklukları başarıda oldukça belirleyicidir. Okuma bozukluğu, matematik bozukluğu yazılı anlatım bozukluğu gibi bozukluğu olanlar
Bu kişilere karşı toleranslı olunmalı, hem aileler hem öğretmenler bu kişilerle özenle çalışmalıdır. Öğrenme bozuklukları özel eğitim seansları ve destek ile büyük ölçüde aşılabilir.
Kimi zaman öğrenciler çalışmak isteseler de organize olamadıkları, nasıl çalışacaklarını bilmedikleri için sorun yaşayabilirler. Gerçekten de ödevini yapmak isteyen bir öğrenci onca dağınıklığın içerisinde çantasından ödevinin yazılı olduğu kağıdı bulamayabilir.
Bazen öğrencilere organize olmaları konusunda yardımcı olabiliriz. Çocuğumuzun çantasındaki kağıtları düzeltebilir, eşyalarını dosyalamasına yardımcı olabiliriz. Biz bunları yaparken ona hobilerini ve boş zamanlarını nasıl geçirmekten hoşlandığını sorabiliriz. Böylelikle organize olduğunda derslerini çok daha kısa bir zamanda yapabileceğini ve kalan zamanını hobilerine ayırabileceğini anlatabiliriz.
Öğrenciler değişik nedenlerden dolayı motivasyon sorunları yaşayabilirler. Bazen çalıştıklarında sonunun ne olacağını niçin çalıştıklarını anlamazlar. Böyle durumlarda öncelikle öğretmen ya da velilerin çalışılan konuların gündelik hayata uygulamaları gerekebilir. Öğrenciler çalışma sonlarında ödüllendirilebilirler. Bazı öğrenciler zaten yapamayacaklarına inandıkları için çalışma motivasyonları düşer, böyle durumlarda olumluya odaklanarak onlara diğer başarıları örnek gösterilebilir.
Aileler ve uzmanlar olarak pozitife odaklanmamız önemlidir. Başardığı bir ödevi, daha iyi bir notunu bulun ve bunu nasıl başardığını sorun.
Kırıkları olsa da onu suçlamayın, bağırıp kızmayın, başka kişilerle kıyaslamayın ve ne olursa olsun onu dövmeyin.
Karne notlarını ve çocuğunuza karşı olan sevginizi birbirinden ayırmak çok önemlidir. Çocuğunuz hala sizin çocuğunuz ve sevginizi her zaman hak ediyor. Çözüme giden yolda beraber, sevgi ve dayanışma içerisinde çalışabilir, olumlu ve yapıcı bir iletişimle hem ilişkinizi güçlendirebilir hem de karnedeki notların düzelmesine yardımcı olabilirsiniz
Etiketler:
99.1,
Gülay Altınbaş,
İzmir'de Eğitim Dinamikleri,
Karne,
Karne başarısı,
Karne günü,
Karne kabusu,
Kaygı,
Psikolog Didem Turgut Çönkü,
TRT Kent Radyo,
TRT Kent Radyo İzmir,
TRT Kent Radyo İzmir Gülay Altınbaş,
Yetkin Aile Danışmanlık Hizmetleri
Uzman Psikolojik Danışman Ferhan Bıçakçılar TRT Kent Radyo'da İzmir'de Eğitim Dinamikleri'nin konuğu oldu. Çok zevkli bir sohbetti. Özet olarak paylaşıyorum 😊
YAŞAMDA AMACIM NEDİR?
Bir insanın yaşamda başarılı olabilmesi için öncelikle hedef belirlemesi, bu hedefe inanması ve hedefe ulaşmak için planlı, düzenli, etkili bir çalışma yapması gerekir. Çoğu zaman ders çalışmak istememekte ve bu isteksizliğin nedenini bir türlü bulamamaktasınız. Oysaki ders çalışmak istemeyen ya da nereden başlayacağını bilmeyen öğrencilerin birçoğuna baktığımızda asıl sorunun hedef belirlememiş olmasından kaynaklandığını görürüz. Hedef belirlemek tüm bu kararsız tutumları ortadan kaldıracak etmenlerden yalnızca biridir; fakat en önemlisidir. Belli bir hedefe yönelik çalışan bireyler, çalışmalarında hedefi olmayan bireylere oranla daha başarılı olmuşlardır. Bu nedenle lisede olan bir öğrencinin yapması gereken ilk iş kendisine: “Yaşamda hedefim nedir, bu çalışmaları ne için yapacağım?” sorusunu sormak olmalıdır.
HEDEFİMİZİ BELİRLERKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Hedef belirlemeden önce kendinize bazı sorular sormalısınız. Bu sorulara vereceğiniz yanıtlarla birlikte yaşamda nerede duracağınıza, bir anlamda gelecekte hangi mesleği yapacağınıza da karar vermiş olacaksınız. Şimdi bu soruları sırasıyla soralım: Ben kimim? Bu soruya vereceğiniz yanıt, kendi gözlemlerinizden, aile, arkadaşlar, öğretmenler vb.çevreden tanımlamalarından ulaştığınız kişilik özelliklerinizdir. Bunlara dayanarak siz kendinizi nasıl tanımlarsınız? Atak mısınız, girişken misiniz, çekingen misiniz, hırslı mısınız, hayalperest misiniz, sabırlı mısınız, mantıklı mısınız, sinirli misiniz, kendi başına buyruk musunuz vb? Bu sorulardan “evet” yanıtını verdikleriniz sizin kişilik özelliklerinizdir. Kendisini tanıyan bireyler hedeflerini daha sağlıklı ve gerçekçi belirlerler.Gelecekte kim olmak ve nasıl yaşamak istiyorum? Bu soruya vereceğiniz yanıt sizin yaşamınızın geri kalanını nasıl geçirmek istediğinizle bağlantılı bir yanıttır. Gelecekte ne olmak istiyorsunuz, avukat mı, öğretmen mi, mühendis mi, işletmeci mi, psikolog mu, moleküler biyolog mu vb? Bu ve benzeri mesleklerden hangisinde başarılı olacağınıza inanıyorsunuz, bu mesleklerden hangisine ilgi duyuyorsunuz ve bu mesleklerden hangisini sıkılmadan yapabileceksiniz? Bu sorulara verdiğiniz yanıtlar sizin yaşam hedefinizi oluşturmaktadır. Kendimi hangi alanlarda geliştirmek istiyorum? Bu sorunun yanıtını, “Ben kimim?” sorusuyla birlikte düşünmeniz gerekir. Siz, kim olduğunuzu biliyorsanız, neleri yapıp neleri yapamayacağınız konusunda da bilgilisiniz demektir. Kendinizi hangi alanda geliştirmek istiyorsunuz? Örneğin makine mühendisliği okuyup makine mühendisi olmak mı yoksa işletme yüksek lisansıyla birleştirip yurtdışında çalışmak mı? İşletme fakültesini bitirip işletmeci olmak mı yoksa yüksek lisansla birleştirip başka alanlarda mı çalışmak istersiniz? Sağlık alanında mı çalışmak istiyorsunuz, teknik bilimlere mi yatkınlığınız daha fazla? Bu sorulara vereceğiniz yanıtlarda hedef belirlerken sizlere ışık tutacaktır. Sonuç olarak hedef belirlemek, üniversiteye giden yolda en önemli adımlardan biridir. Hedef belirlemek size pek çok yarar sağlar.
HEDEF BELİRLEMENİN YARARLARI NELERDİR:
Hedef belirlemek, izlenecek yolu belirler. Plan yapmanızı ve bu plan doğrultusunda nasıl çalışmanız gerektiği konusunda yönlendiricidir. Hedef belirlemek, izleyeceğiniz yolda karşılaşılacak durumları öngörmenizi sağlar. “Çalışıyorum; ama bir türlü olmuyor.” içerikli cümleleri söylemeye başladığınızda belirlediğiniz hedef size güç verecektir. Hedef belirlemek, amaca ulaşmak için doğru araçları seçmenin de belirleyicisidir. Hedefini belirleyen bireyler kendilerini başarıya götürecek yolun düzenli ve planlı çalışmaktan geçtiğini bilirler ve çalışmalarını bu doğrultuda yürütürler. Hedef belirlemek zaman kazandırır. Hedefini belirleyen bireyler çalışma zamanlarını sadece çalışmaya ayırırlar, oysa hedefini belirleyememiş bireyler çalışma zamanlarının anlamsız olduğunu düşünerek çalışmak istemezler. Hedef belirlemek başarıyı arttırır. Başarı, hedef belirleme ve hedefe uygun plan yapmayla elde edilir. Unutmayın, gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin bir önemi yoktur.
Etiketler:
99.1,
Aile,
dinamikleri,
eğitim dinamikleri,
Gülay Altınbaş,
Hedef,
Hedef belirlemenin önemi,
İzmir'de Eğitim Dinamikleri,
Kendini dinle kentini dinle,
TRT Kent Radyo,
TRT Kent Radyo İzmir,
TRT Kent Radyo İzmir Gülay Altınbaş,
Uzman psikolojik Danışman Ferhan Bıçakçılar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)