Duygusal Yoksunluğa sahipseniz ilişkilerinizle ilgili şu tür yaşantılarınız olabilir:
Eşinize karşı ihtiyaçlarınızı dile getirmezsiniz. Ya onun sizi anlamasını beklersiniz (ki bu gerçekçi bir beklenti değildir) ya da siz dile getirdikten sonra yapılanların bir anlamı olmadığını düşünürsünüz.
Ne hissettiğinizi eşinize anlatmadan onun duygularınızı anlamasını beklersiniz. Eşiniz tarafından anlaşılmadığınızda ise hayal kırıklığı yaşarsınız. Bu hayal kırıklığı eşinize küsmenize ya da öfke duymanıza yol açabilir.
Duygusal anlamda çok güçlü olmaya çalışırsınız, Kendinize, eşinizin sizi koruyacağı veya yönlendireceği kadar bile “incinebilir” olma izni vermez, duygusal acı ile aranıza duvar örersiniz.
Duygusal ihtiyaçlarınız giderilmediği için kızgın ve ısrarcı davranışlarınız olabilir. Bu durum eşinizin size yeterinde duygusal destek sunmamasından kaynaklanabileceği gibi sorunlarınızı eşinizle paylaşmamış olmanızdan da kaynaklanabilir.
Size yeterince ilgi göstermediği için eşinize suçlayıcı davranabilirsiniz. Suçlayıcılık ve eşinizin buna vereceği olumsuz tepki ilişkinizi zamanla çıkmaza sokabilir.
Bazen uzaklaşır, kendi içinize kapanır(ya da kaçar), ulaşılmaz olursunuz. Bu durum eşinizin de sizden uzaklaşmasına yol açabilir ve ilişkiniz kopabilir.
Gideremediğiniz duygusal ihtiyaçlarınızı fiziksel şikayet, ağrı, can sıkıntısı vb. olarak dile getirebilirsiniz. Ancak bu yolları bilinçli olarak değil bilinçdışı olarak kullanırsınız.
Çiftler arası ilişkilerde sıklıkla beklentilerin karşılanmaması, iletişim güçlükleri, ilgisizlik, kıskançlık, sadakatsizlik, duygusal/fiziksel ya da cinsel istismar, cinsel hayatla ilgili sorunlar, anlaşılmama hissi, aile büyüklerinin müdahaleleri, çocuk yetiştirme tutumundaki ayrılıklar gibi bileşenler sorun alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Genellikle birden fazla etmen sorun alanını oluşturmakta ve çiftler çözüm noktasında tıkandıklarını hissettiklerinde profesyonel yardıma yönelmektedir. Ancak bunun dışında eş seçimi ile ilgili kararsızlıklar ve maalesef kronikleşen sorunlar neticesinde ayrılık - boşanma noktasında yapılan başvurular da nadir değildir.
Özellikle iletişim sorunları ve birlikte geçirilen zamanın darlığı hem diğer sorunları da beraberinde getirebildiğinden hem de en sık yaşanan güçlükler arasında olduğu için önem arz etmektedir. İletişimdeki bozulmalar bazen tamamen iletişimin kopukluğu olabildiği gibi bazense iletişimin sağlıksızlaşması olarak kendini göstermektedir. Özellikle kazan-kaybet mücadelesine dönüşen tartışmalar, suçlayıcı ve yargılayıcı bir dil kullanılması ve öfke kontrol güçlükleri iletişimde ciddi bozulmalarla sonuçlanmakta böylece hem sorunlar kronikleşebilmekte hem de eşler giderek birbirinden uzaklaşabilmektedir. Sağlıklı bir ilişkinin temelinde ise sağlıklı ve güçlü bir iletişim yer alır. Sorun ve beklentilerin somutlaştırılması, duyguların ifadesi, kaliteli zaman geçirmek var olan sorunların çözümünde önemli rol oynamaktadır. İlişkinin hangi aşamasında olunursa olunsun yaşanan kararsızlık ve problemler için uzman yardımına başvurmak hem aile sistemi içindeki her birey için sıkıntıların azaltılması hem de ilişkilerin daha sağlıklı ve güçlü olması adına koruyucu bir rol oynamakta ve oldukça etkili sonuçlar verebilmektedir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder